kasvetinden sual olunmaz gecenin -
30.01.2013
1018 kere okundu
Fikrinden geçtiğim hüzün, neşesine tav olduğum sevda, gelincik kokusu ve dört yapraklı yonca. Bir dilek tut dediler tuttum, seni tuttum aklımda onca yonca arasından, sarıya çalan saçını, yüzüme bakan yüzünü tuttum aklımda. Aklım ki dört mevsimden yadigar bana, bir kar yağar, bir güneş açar. Apansız olur herşey, dördü de aynı günde mevsimlerin, sıkışır kalır güneşin doğuşundan batışına, sıkışıp kalırım yokluğunda. Yokluğun koca bir çöl boydan boya, yürü yürü bitmez. Çatlar toprak, kum fırtınaları eser; su veren yoktur yangınıma, her adımda büyür hasretin, her nefeste biraz daha ölür sevda.
Kasvetinden sual olunmaz gecenin, ateşböcekleri firardadır, yıldızlar küsmüştür aya. Bir sen varsın bir de ben, kadehler birbirinden uzakta. Adalar bir âlem, sen bir âlem. Varmış mıdır vapur gideceği yere, inmiş midir yolcular? Çarkına yandığım, sözüne kandığım dünya, yalansın biliyorum ama yine de kanıyorum sana. Anason kokusu karışır havaya, cam sesi gelir birbirine vuran bardaklardan. Şarap mıdır kırmızısından yoksa rakı mı kimin umurunda? Sen içersin ben sarhoş olurum, kaybolmamak ne mümkün varlığında. Bir kez daha doğar gün, bir kez daha uyanırım yokluğuna.
sngl tskn
...
31.01.2013 Perşembe